bugün

entry'ler (55)

recep tayyip erdoğan ın 3 çocuk yapma çağrısı

mantıklı çağrıdır. bununla birlikte eğitimsiz kesimin bu çağrıya cevap vermesi ülkenin pek hayrına olmayabilir.

açıklama şu şekilde genişletilebilir:

"ey çocuk bakabilme yeteneğine sahip kültürlü vatandaşlarım, 3 değil 5 çocuk yapın, yapın ki ülkedeki doğru ve düzgün insan sıkıntısı azalsın, ayrıca nüfusumuz da yaşlanmasın"

eğitimli insanlar az çocuk yapmaya devam ettikçe ülkenin geleceği parlak görünmüyor.

yeni anayasa taslağı

"istemezük" zihniyetindekilerin karşı çıkacağı aşikar olan taslak.

bu güruh için yeni taslakta ne yazdığı önemli değildir,o yüzden okuma gereği hissedilmez. çalışmanın kimler tarafından hazırlandığının bilinmesi yeterlidir eleştirmek için. bir kaç tane de atatürk'e dair eleştiri konusu bulunursa o eleştiri tadından yenmeyecektir artık.

sezer in veto ettigi burokratlar ataniyor

sezer'in vetoları kutsal metin hükmünde olmadığından normal sayılması gereken durum.

hırsızlık yaptığı için eli kesilen insan

potansiyel hırsızlar için son derece caydırıcıdır. hırsızlık yapmanın gelir dağılımının adaletsizliğiyle, işsizlikle, sosyal yapının çürümesiyle filan alakası yoktur. bu düpedüz alçakça bir davranıştır, başına gelmeyenin anlaması zordur ve hırsızlık yapmayı düşünenler için caydırıcı olması açısından cezasının çok ağır olması gerekir.

burada amaç caydırıcılıktır, vahşet söz konusu değildir, toplumun esenliği için yapılan bir harekettir. örnek olarak, kangren olan bir el kesildiğinde vahşet olmuyor, çünkü amaç orada kişiye acı çektirmek değil, aksine kişinin acısını dindirmek.

yüzde kırk yedinin anlamadığı sözler

akıllı ve de kültürlü gibi görünen bir zatın oy verdiği partinin seçimi kazanamaması üzerine "ordu göreve" demesini yüzde 47 anlayamamıştır. hakikaten nasıl olur da insan bu kadar dar görüşlü olabilir ki...

tsk nin ulkeyi kaosa suruklemesi

laikliği koruma kılıfı altında ülkeye demokrasinin yerleşmesini engelleme girişimleri yürütmektedirler. sonuçta ülke huzur ve refah içerisinde kalkınmaya devam eder ve demokrasi tam manasıyla işlemeye başlarsa belli bir zaman sonra ülkenin gelişmiş ülkeler arasına gireceği, dolayısıyla ülkede demokratik bir düzenin oluşacağı aşikardır.

demokrasinin olduğu bir düzende ise askerin kafasına göre "bu iktidarı beğenmedim, bu bakan zaten dinci, cumhurbaşkanı zaten ülkeye şeriat getirecek, ben bunlara selam da vermem, bunları hizaya getirmesini de bilirim" demesi imkansız hale gelecek, asker siyasetin uzağında sadece milli güvenlikle ilgili meseleleri tartışır hale gelecektir.

özetle olay askerin iktidarını koruma mücadelesidir.

aihm ye şikayet ettiği ülkeye firstlady olan kadın

ülkesinde demokrasi işlemiyorsa, iktidar "rejimin bekçileri" tarafından paylaşılmışsa kendisine yapılan haksızlığın giderilmesini istemekten daha doğal birşey olamaz.

birileri kafalarına göre kurallar belirliyor ve bunların değişmez olduğunu söyleyerek bunları değiştirmeye çalışmanın vatana ihanetle eşdeğer olduğunu öne sürüyor, bu zümre bu gücü nerden alıyor anlamış değilim.

ayrıca yargılanmak ya da yargı yoluna başvurmak kural olarak bir makama gelmeye engel değildir. ülkemizde başbakanlık yapmış çoğu insanın yolu bir şekilde hapishaneye düşmüştür.

dahi anlamına gelen de ayrı yazılır

-de ekinin ayrı mı yoksa bitişik mi yazılacağını bilmeyenlere söylenen cümledir. fakat -de'yi nasıl yazacağını bilmeyen birisinin "dahi" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmesi zor görünmektedir. eminim yıllarca "dahi anlamına gelen de ayrı yazılır" cümlesini duymuştur bu kişi, ama "dahi" nin ne demek olduğunu bilmediği için "-de" nin yazımını hiçbir zaman öğrenenemimiştir.

kendi dilimizin düzgün kullanılması temin etmek için yazım yanlışı içeren entry'lerin silinmesini teklif ediyorum. böylece ses getirici ve sonuç alıcı bir bilinçlendirme kampanyası yapılmış olacaktır.

kızların çok üşümesi

aslında iki taraf da üşümektedir ama erkekler zayıf görünmeyi sevmedikleri için üşüdüklerini belli etmezler. kızlar da aksine zayıf görünmelerinin kendilerini daha çekici kıldığını bildikleri için (kimse erkek gibi yumruğunu masaya vuran kız sevmez, tercih hanım hanımcık sempatik kızlardan yanadır) üşüdükleri zaman bunu hemen dışavururlar.

ama bir karşılaştırma yapmamız gerekirse daha az üşüyenler kızlardır; zira soğuk kış günlerinde mini etek giyenler onlardır.

o benim cumhurbaskanim olmayacak

abdullah gül'ü cumhurbaşkanı olarak kabul etmeyecek olanlar ekonominin kötüye gittiğinden dem vurmaktadırlar. fakat ekonominin iyiye gittiği enflasyon rakamlarıyla, kişi başına milli gelir rakamlarıyla, ihracat rakamlarıyla açıklanabilir. nominal olarak borcun artması değil borcun GSMH'ye oranıdır önemli olan. Örneğin Irak'ın borç yükü ABD'den fazladır, ama Irak ekonomisi ABD'den daha iyi değildir.

hasan cemal zaman da yazsin kampanyasi

yerinde bir kampanyadır. hasan cemal gibi kaliteli bir yazarın zaman gibi kaliteli bir gazetede yazmaması için bir neden görünmüyor.

o benim cumhurbaskanim olmayacak

kendini cumhuriyetin, demokrasinin ve laikliğin bekçisi olarak gören bir avuç cahil, kültür seviyesi yerlerde, demokrasiden bihaber, sağdan soldan duyduğu üç beş klişe cümleyi diline pelesenk eden, yok bunların gizli gündemleri var, yok bunlar türkiye'yi iran yapacaklar diyen, kendi görüşlerinden olan insanlar iktidardayken ülkenin krizden krize koştuğunu hatırlayamayan, üstüne üstlük bugünkü ekonomik başarıyı dahi kabullenemeyip başarıyı gölgelemek için bahane arayan insanlar varsın abdullah gül'ü cumhurbaşkanı olarak kabullenmesinler.

birileri, yazdıklarıyla bu cahil azınlığı manipüle ediyor, onlar da ülke hakikaten kötüye gidiyor sanıyor. bilimsel veriler yerine korku edebiyatı kullanılmasının bir sonucu bu.

emin çölaşan ın işine son verilmesi

emin çölaşan için kanıtlarla hareket eden bir yazar denmesini anlamak güç. bir bayram yazısında hükümeti, otoyolları üç kuruş fazla kazanmak için bayramda bile ücretsiz yapmamakla suçlamıştı, fakat işin aslının öyle olmadığının öğrenilmesi çok zaman almamıştı.
ayrıntılarını hatırlamıyorum ama yakın zamanda bir ilçe meydanında asılı olan atatürk posteri ile içkiyle ilgili bir afişi yanyanaymış gibi gösteren bir fotoğraftan yola çıkarak "ilgililere" vermiş veriştirmişti ama işin aslının öyle olmadığı yine çok geçmeden ortaya çıkmıştı.
ayrılacağı haberi doğru ise, her yazısı ayrı bir provakasyon olan bir köşe sahibinin artık yazmayacak olması hürriyet için bir şans.

atatürk ile ilgili entrylere eksi veren silinsin

demokrasi nedir bilmeyen insanların atatürkçü geçinmesinden atatürk adına utanıyorum. bu kadar sığ düşünebilen insanların kendini atatürkçü olarak göstermeleri bence atatürk'e yapılan bir hakarettir. diğer bir deyişle, antidemokratik söylemlere sahip insanların kendilerini atatürkçü olarak tanımlamaları atatürk'ün de antidemokrat bir insan olduğu anlamına gelebilir.

kendini atatürkçü olarak tanımlayan insanların söylediklerine bakılınca insanın "atatürk'ü seviyorum" demesi de zorlaştı. çünkü son derece liberal birinin atatürk'ü seviyor olması; o kişinin, kendini atatürkçü olarak tanımlayan insanlarla aynı kefeye konmasına sebep olabilir; ki o kefe günümüzde statükonun, antidemokrat söylemin, darbe yanlıların görüşlerini seslendirir oldu.

özet olarak, belirli bir güruh kendini atatürk'ün devrimlerinin bekçisi sayıyor ama o güruhun atatürk'ü anlama konusunda ciddi zaafları var.

son söz: atatürk, sizin gibi düşünenler onu savunuyor görünmeyi bıraktıkları vakit gerçek değerini bulacaktır.

darbeyi akp ye tercih etmek

içinde yaşadığı halkı ve halkın seçimlerini beğenmeme durumudur. ülkeyi üçüncü dünya ülkeleri arasında görmek isteyen zihniyetin eseridir. darbenin ülkeyi geri götürme potansiyelinden bahsetmeye lüzum yok, ülkenin ayaklar altına alınacak itibarını düşünmemiz yeterli.

kandildeki hazir mesajlarin samimiyetsizligi

"ellerin semaya kalktığı, duaların kabul ya pardon sen bu tarz mesajları sevmiyordun, neyse dostum kandilin mübarek olsun" şeklinde bir mesaj almışlığım vardır.

komsusu abazanken her gece sevisen bizden degildir

aslında başlığı açana kızmak yerine alternatif bir bakış açısı geliştirebiliriz. ne diyor başlığı açan? "bizden değildir" diyor. hadiste geçen "bizden değildir" müslümanları kastediyor. yazarın kullandığı "bizden değildir" ise yazarın dahil bulunduğu grubu ifade ediyor. bu nedenle yazara kızmamak gerekir.

melih gokcek in belediye secimlerinde alacagi oy

(bkz: medyanin melih gokcek i elestirmesi)

medyanin melih gokcek i elestirmesi

eleştiri dozunun hakaret seviyesine ulaşması toplumda melih gökçek'i mağdur olarak görme psikolojisi doğurabilir. bu da önümüzdeki seçimlerde gökçek'in yeniden seçilmesini sağlar.

eleştiride de, övgüde de dengesiz davranılmasının bir sonucu bu. başarılı bir belediye başkanının yanlış bir politikası varsa, bu elbette eleştirilmelidir, ancak eleştirinin insaf sınırlarını zorlamaması esastır. (ankara'da su taşıyan tankerlerden melih gökçek'in para kazandığı iddiasının ortaya atılmasını hatırlatırım)

akp nin hakkini yememek lazim dedirten icraatlari

sosyal güvenlik reformu. fakat yazılanlara bakıldığında bu reformun bir sağlık reformu olarak algılandığını görmekteyim, ki bu yanlış bir kanıdır. zira bu reformla farklı sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi sigortalıların adil bir şekilde sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlandırılması sağlanmıştır. sağlık hizmetlerinden adil bir şekilde yararlanma ise bu reformun sadece bir parçasıdır. ayrıca reformla birlikte tek bir kurumsal çatı oluşturulmuş, bununla da hizmet sunumunda etkinliğin sağlanması amaçlanmıştır. yapılan bu reform etkisini uzun vadede gösterecektir. bütçeden sosyal güvenlik açıklarına aktarılan kaynak düşüldüğünde bu önemli bir reformdur.